top of page

YAZI DİZİSİ – TÜRKLERİN ANADOLU’YA GÖÇLERİ 3 – OĞUZ TÜRKLERİNİN ANADOLU’YA GELİŞ SÜRECİ


Bu dönemde Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş sürecini incelemeliyiz. Çünkü bu dönemde Türkler Selçuklularla ile birlikte Anadolu’ya göç etmeye başladılar. Bu yüzden Selçuklu tarihi mühim bir nitelik kazanmaktadır. Devlete ismini veren Selçuk Bey Oğuz Yabgu Devletinde Sübaşı (Ordu Komutanı) görevindeydi. Zaten Selçuk Bey’in babası da yine aynı şekilde Oğuz Yabgu Devleti’nde Sübaşı idi. Selçuk Bey’i de kendi gibi yiğit bir asker olarak yetiştirdi.


Ancak Dukak8 ölünce Oğuz Yabgu hükümdarı babası gibi yetenekli olan Selçuk Bey’i henüz 18 yaşındayken Selçuk Bey’i Sübaşılığa getirdi. Ancak onun bu görevi gelmesiyle her geçen gün itibarını arttırması ve kurultayda Yabgu’nun belirlediği protokole göre değil de onun bir üst makamına oturması hükümdar ile Selçuk Bey’in arasını açmıştır. (8Ali Sevim ve Erdoğan Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilat ve Kültür, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara, 1995, s.15)


Bu sebeple Selçuk Bey’in hayatı tehlikeye girince mahiyetini ve kendisine bağlı askerleri alarak Cend şehrine gelerek buraya yerleşti9 (İbrahimKafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Ötüken Yayınları, İstanbul, 1997, s.147.)


Türkler ile İslam ülkeleri arasındaki sınırda bulunan Cend şehri yine Oğuz Yabgu Devleti’ne bağlı çoğunluğu Müslüman olan bir şehirdi. Selçuk Bey buraya gelince radikal bir karar alarak Müslümanlığı seçti ve burada varlığını koruma mücadelesi verdi. Selçuk Bey’in yaktığı bu mücadele ateşi daha sonra Arslan Yabgu ve torunları Tuğrul ve Çağrı Bey’ler ile daha da ileri bir noktaya taşındı. Maveraünnehir ve Horosan’da Karahanlı ve Gaznelilere karşı savaşıldı. Sonuç itibariyle Selçuklular; Gaznelileri Serahs’ta (1038) savaşıyla yenip devletin temelini attılar. 1040 Dandanakan Savaşıyla beraber resmen bağımsızlıklarını ilan ettiler.10 (Faruk Sümer, Oğuzlar, Türk Dünyası Araştırma Vakfı, İstanbul, 1999, s.114)


Selçuklu Beylerinin ilk hedeflerinden birisi de İslam aleminin birliğini ve bütünlüğünü

korumak olmuştur. Çünkü İslam dünyası çeşitli idareciler yüzünden bölünmüş ve fetihler artık durmuştu. Bu nedenle devletin ilk sultanı Tuğrul Bey başta olmak üzere Alp Arslan ve

Melikşah gibi Selçuklu sultanları bu gidişatı değiştirmek için büyük uğraşlar vermişlerdir. Bunun yanı sıra İslam dünyasının en büyük rakiplerinden biri olan Bizans’ı da unutmayarak idaresi altındaki Anadolu topraklarına akınlar düzenlemeyi de unutmadılar.


İLK SELÇUKLU AKINLARI 


Selçuklu Devleti adını kurucusu Selçuk Bey’den almıştır. Aynı zamanda Selçuklular Oğuzların 24 boyundan Kınıklara mensuptur. Selçuklular 11.yüzyılda Ceyhun’u geçip Gazneliler ile mücadele edip İran ve Azerbaycan’ın bir kısmını ilhak ettiler. Özellikle Selçuk Bey’in Cend’e gelerek orada radikal bir karar alıp Müslümanlığı seçmesi ile beraber Oğuzlar İran’ın Batısı, Azerbaycan ve Anadolu’nun Doğu kısımlarına tamamen yerleşen Selçuklular, Doğu Anadolu’ya 1015-1020 yıllarında girmişlerdir. Bu giriş Tuğrul ve Çağrı Beyler ile birlikte olmuş ancak Anadolu’yu vatan Savaşı 1048’de Pasinler Savaşı ve ardından 1071’de Bizans’a karşı kazanılan Malazgirt Savaşıyla Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı. 1176’da yine Bizans’a karşı Miryokefalon Savaşı’nın kazanılmasıyla bu sefer Anadolu’nun tapusu alınmış oldu.

Konunun derinliğine girmeden önce Salim Koca’nın da yazdıklarımıza destek olması amacıyla eserinden bir bölümü nakletmeyi uygun görüyoruz;


“Dandanakan zaferiyle Türklüğün önüne İslam Dünyası, Malazgirt Zaferiyle de bütünüyle Anadolu açılmıştır.” Yine Salim Koca’dan alıntı yapacak olursak “ Türkmen (Oğuz) kitleleri, nasıl Dandanakan zaferinden sonra bir sel halinde İslam ülkelerine yayıldılarsa, aynı şekilde Malazgirt zaferinden sonra da tıpkı birbirini izleyen dalgalar halinde bölük bölük Anadolu’ya akarak, burada kendi hayat tarzlarına uygun buldukları sahalara yerleşmişlerdir.”11 (Salim Koca, Anadolu Türk Beylikleri Tarihi, Berikan Yayınevi, Bas.2, Ankara, 2013, s.17)

Bu yeni topraklara akın edercesine gelen Türkler, Anadolu coğrafyasını besledikleri nüfus potansiyelleri ile Türkiye Selçuklu ve Osman İmparatorluğu gibi iki büyük devleti Türk ve dünya tarihine geçmesini sağlamıştır. Türklerin Anadolu’ya göç etmeleri Anadolu’nun

Türkleşmesi ve İslamlaşması açısından büyük önem teşkil etmiştir.

 

Özellikle 13.yüzyıl Anadolu için en önemli olay Moğol istilasıdır. Çünkü Moğollar geçtiği coğrafyada büyük değişiklikler getirmiştir. Yapıcı olmayan ama yıkıcı olan değişikliklerdir. Moğollar, Türkistan’da Türklere ağır baskılar uygulamıştır. Bununla da yetinmeyerek Anadolu’yu istila hareketlerine girişmiştir. Selçuklu Devleti ise bir sürü meseleler ile uğraşmak zorunda kalmıştır.


Bunlardan bazıları şunlardır; 1262’de Karamanlılar isyan ederek Konya üzerine yürümüşlerdir. 1276’da Moğollara karşı Hatıroğlu İsyanı çıkmıştır. 1277’de Mısır Memlük Sultanı Baybars’ın, Hatıroğlu’nu desteklemek için Anadolu’ya girip Kayseri’ye kadar gelmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey 1277’de Konya’ya yeni bir sultan tahta çıkartma girişimi ile birlikte Cimri hadisesi gibi çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal çalkantılar meydana gelmesi devleti iyice çöküş sürecine sokmuştur. Moğol İstilaları Anadolu’da Türklüğün kalıcı olmasına vesile olmuştur. Çünkü Moğol istilalarından kaçan Türkler Anadolu’ya gelerek ikinci büyük çapta bir Türk göçüne sebep oldu. Bu göçler neticesinde Anadolu’daki Türk nüfusu diğer unsurların çok üzerinde bir oran oluşturmuştur.


Türklerin Müslüman olmaları Anadolu’da İslamiyet Türklükle yoğrulup Türk-İslam medeniyetinin gelişme göstermesine neden olmuştur. Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşması yeni gelen nüfusla daha da dinamik bir hal alarak kalıcı olma sürecine girmiştir. Çünkü 1243’de Moğollar ile yapılan savaşı Selçuklu’nun kaybetmesi ile devlet çöküş sürecine girmişse de uç noktalarda bulunan Türkmen komutanlar ve beyler tarih sahnesine çıkıp kendi beyliklerini kurmuşlardır. Böylelikle Anadolu’da yeni bir toplumsal yapı ile Türkleşme sürecine girmiştir (Turan, 1999, I:5; Turan, 2010:70-71).


Parçalanan Selçuklu Devleti’nden sonra beylikler bağımsızlıklarını ilan edip Anadolu’da nüfuzlarını arttırmıştır. Selçuklu Devleti’nin yönetimini ele geçiren Moğollar parçalanma sonucu oluşan bu beylikleri destekler görünmektedir. Moğol ordusunun beslenme ve zorunlu ihtiyaçlarını temini büyük bir ekonomik zorluk yaratmaktaydı. Halk vergiden belini

Doğrultamıyor idi. Ayrıca Sultan Baybars da 1277 yılında Anadolu’daki bir Moğol ordusunu yok etmiştir. Bu durum Moğol Hükümdarı olan Abaka Han’ı kızdırmış böylelikle masum insanları katledilmesi emrini vermiştir. Selçuklu Devleti’nin Moğolların eline geçip aciz bir duruma düşmesi sonucunda “Uç Beyliklerini” doğal olarak savunma geçirmiştir.12 (Ergin Ayan, “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Say:13, Erzurum, 1999, s.278.)


Bir sonraki yazı dizimiz olan dördüncü ve son bölümde Uç Beylikleri ve makalenin sonucunu anlatacağım

Hozzászólások


bottom of page